CARTER DOKTRİNİ VE ABD DIŞ POLİTİKA ALGISINA ETKİLERİ

Author :  

Year-Number: 2021-84
Language : Türkçe
Konu :
Number of pages: 2652-2662
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Dış politika karar alıcıları, uluslararası arası meselelere dair yaklaşımlarını, belirli inanış ve misyonlar çerçevesinde oluştururlar. Doktrin adı verilen bu inanış ve misyonlar, özellikle ABD’nin, siyasi söylem olarak, Ortadoğu olarak adlandırılan bölge üzerinde oluşturduğu dış politika yaklaşımını, ortaya koyabilmek açısından önemlidir. Carter doktrini, Soğuk Savaş’ın en sert yıllarında ABD’nin 39.Başkanı Jimmy Carter tarafından ABD’nin 1970’li yılların sonunda Ortadoğu’da gerçekleşen, uluslararası siyasi dengeleri değiştirecek olaylara yaklaşımını ortaya koyabilmek için hazırlanmıştır. İran Devrimi ve Sofyetlerin Afganistan’ı işgali gibi Ortadoğu’da gerçekleşen uluslararası meseleler, ABD’nin OPEC’in kurulması ile birlikte baş etmek zorunda kaldığı Petrol krizini daha da arttırmış, bundan dolayı ABD bölgeye olan müdahaleci yaklaşımını Carter doktrini ile birlikte daha askeri ve aktif bir duruma getirmiştir. Carter doktrini, ABD’nin, Sovyet yayılmacılığına karşı Nixon’ın barışçıl yaklaşımlarının terk edildiği ve yeniden Truman’ın Ortadoğu’ya yönelik müdahaleci tavrının ortaya koyulduğunun bildirgesidir. Carter doktrininde ABD’nin ortaya koyduğu, Ortadoğu’ya yönelik dış politika yaklaşımı günümüzde halen etkisini göstermektedir. Doktrin incelendiğinde günümüzde meydana gelen İran-ABD krizi, Terör meselesi ve ABD’nin Ortadoğu’da ki petrol bölgelerine müdahaleci tavrı daha net bir şekilde algılanabilir.

Keywords

Abstract

Foreign policy decision makers form their approaches to international issues within the framework of certain beliefs and missions. These beliefs and missions, called doctrines, are especially important in terms of revealing the foreign policy approach of the USA on the region called the Middle East as political discourse. The Carter doctrine was prepared by Jimmy Carter, the 39th President of the United States in the toughest years of the Cold War, to demonstrate the US's approach to events in the Middle East that would change the international political balances in the late 1970s. International issues in the Middle East, such as the Iranian Revolution and the Soviet invasion of Afghanistan, have further increased the Oil crisis that the US had to cope with the establishment of the OPEC, so the US interventionist approach to the region was more military and active, along with the Carter doctrine. The Carter doctrine is the declaration that the peaceful approaches of the USA against Soviet expansionism have been abandoned and Truman's interventionist attitude towards the Middle East has been re-established. The foreign policy approach towards the Middle East, which the United States put forward in the Carter doctrine, is still showing its effect today. When the doctrine is examined, the Iran-USA crisis, the Terrorism issue and the interventionist attitude of the USA to the oil regions in the Middle East can be perceived more clearly.

Keywords


  • Tur, B. (2021). “Carter Doktrini ve ABD Dış Politika Algısına Etkileri” International Social Sciences Studies Journal, (e-

  • ISSN:2587-1587) Vol:7, Issue:84; pp:2652-2662 CARTER DOKTRİNİ VE ABD DIŞ POLİTİKA ALGISINA ETKİLERİ Carter Doctrine And Its Effects On Us Foreign Policy Perception Bahriye TUR Kocaeli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Siyasi Tarih Bölümü, Kocaeli/TÜRKİYE ORCID ID: https://orcid.org/0000-0003-4712-0678 ÖZET Dış politika karar alıcıları, uluslararası arası meselelere dair yaklaşımlarını, belirli inanış ve misyonlar çerçevesinde oluştururlar. Doktrin adı verilen bu inanış ve misyonlar, özellikle ABD’nin, siyasi söylem olarak, Ortadoğu olarak adlandırılan bölge üzerinde oluşturduğu dış politika yaklaşımını, ortaya koyabilmek açısından önemlidir. Carter doktrini, Soğuk Savaş’ın en sert yıllarında ABD’nin 39.Başkanı Jimmy Carter tarafından ABD’nin 1970’li yılların sonunda Ortadoğu’da gerçekleşen, uluslararası siyasi dengeleri değiştirecek olaylara yaklaşımını ortaya koyabilmek için hazırlanmıştır. İran Devrimi ve Sofyetlerin Afganistan’ı işgali gibi Ortadoğu’da gerçekleşen uluslararası meseleler, ABD’nin OPEC’in kurulması ile birlikte baş etmek zorunda kaldığı Petrol krizini daha da arttırmış, bundan dolayı ABD bölgeye olan müdahaleci yaklaşımını Carter doktrini ile birlikte daha askeri ve aktif bir duruma getirmiştir. Carter doktrini, ABD’nin, Sovyet yayılmacılığına karşı Nixon’ın barışçıl yaklaşımlarının terk edildiği ve yeniden Truman’ın Ortadoğu’ya yönelik müdahaleci tavrının ortaya koyulduğunun bildirgesidir. Carter doktrininde ABD’nin ortaya koyduğu, Ortadoğu’ya yönelik dış politika yaklaşımı günümüzde halen etkisini göstermektedir. Doktrin incelendiğinde günümüzde meydana gelen İran-ABD krizi, Terör meselesi ve ABD’nin Ortadoğu’da ki petrol bölgelerine müdahaleci tavrı daha net bir şekilde algılanabilir. Anahtar Kelimeler: Carter, Doktrin, Ortadoğu, Petrol, ABD ABSTRACT

                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics